Değerli dostlarım                                                          

Sayın Ayşe Arman’ın, kısa bir süre önce korkutan fakat çok defa  aslında masum olan dalgınlık ve unutkanlıkları konu alan, ilginç bir yazısını okudum.Bu konuda kendisinden örnekler vermiş, ve benzer anıları varsa, okuyucularından da iletmelerini istemişti. Genelde ilgi gören bu öneriye ilginç yazılar da gelmişti.

Ben de kendisine geç kalmış bir teşekkür borcumu bu konuda

yer çekimini izah eden  ünlü fizikçi İsaac Newton a ait bir anekdotu ileterek ödemek istedim;

Newton bir gün çok yoğun olarak çalışırken asistanına:

Gelen olursa  kimseyi almamasını söyler.Bir süre sonra bir arkadaşı onu ziyaret etmek için gelir.Fakat asistanı tembihli olduğu için onu yandaki odasına alır ve orada bekletir. Masada da Newton un öğle yemeği tepsi içinde beklemektedir..Arkadaşının sabrı tükenir ve Newton un yemeğini bir güzel yedikten sonra tepsinin altına bir not sıkıştırarak oradan ayrılır.

Newton nihayet odasından çıktığında yenmiş yemek tepsisine bakıp öğle yemeğini yediğinden emin olarak ayrılırken tepsinin altında duran nota gözü ilişir:

“Sevgili İsaac,

Beni ve buradaki bu güzel yemeğini de çok beklettin. Birbirimizi teselli ettik ! ayrılıyoruz. Hoşça kal !” .

Not:Gördüğünüz gibi yer çekimini bulan ve ölçen Bilgin İsaac Newton bile unutabiliyor. Onun için unutkanlar müsterih olsun !

 Fakat misafirin bıraktığı bu pusula benim ilavem ! Tarihten ve Newton dan da özür  diliyorum  .E.D.

 Sevgili dostlarım ,

Sayın Ayşe Arman ın dalgınlık üzerine kaleme aldığı yazısından sonra gördüğü ilgi boşuna değil. Gerçekten toplumda fertlerin unutkanlıkları ve bunun sebep olduğu hoş ve nahahoş olaylar hiç ender değil.

Bu özellik ile ben de yakından ilgiliyim. Çünkü benim dalgınlık olayı ile tanışmam çocukluğumda başlar :Babam genelde dalgın ruh haline sahipti,Kendisi ile doğrudan doğruya ilgili olsun olmasın bir konu üzerine yoğunlaştığı zaman etrafı ile ilgisi kalmazdı.Bu hallerine takıldığımız zaman bize meşhurların dalgınlık hikayelerinden örnekler verirdi: Zamanında mütefekkir ve bir din alimi Emrullah Efendi varmış.Bir gün yolda giderken sigarasını yakmak istemiş.Fakat kibriti ile bir türlü sigarasını yakamıyormuş.Çünkü karşıdan kuvvetli bir rüzgar geliyormuş,Rüzgara arkasını dönmüş; nihayet sigarasını yakabilmiş ve yoluna devam etmiş uzunca bir süre sonra gideceği yere

varacağına yola çıktığı yere geldiğini fark etmiş ve sigarasını yakmak

için ters yöne döndüğünü ve o yönde yürümeye devam ettiğini hatırlamış,

Isaac Newton un fıkrasını yazdığım zaman onun hayat hikayesini de merak ettim o vesile ile dalgınlığı ile meşhur ilim adamlarının listesinin hayli kabarık olduğunu gördüm.Bunları gerçek Dalgın Profesörler  ve

 kitap ve sinema filmlerine konu olan Hayali Dalgın Profesörler  diye ıkıye ayırmışlardı.Gerçek Dalgın profesörlerin listesi hayli

kabarıktı;Isaac Newton,Adam Smith ,Andre Marie- Ampere

,Archimedes ve Albert Einstein çağdaşları tarafından böyle  (absent –minded) profesörler arasında tanınıyorlardı.

   Bu vesile ile dalgınlık konusu ilginç olmağa başladı ve bilimsel yönden ona nasıl bakıldığı merakımı çekti.

“Genelde, bireyin meşgul olduğu işi ile kişisel yaşamı arasında  bir uyum vardır.Zaman içinde, hemen daima biri diğerini hatırlatmaya, istetmeye  başlar. Bu koordinasyonun biri lehine, diğeri aleyhine uzun süreli bozulması dalgınlığın kaynağını teşkil eder.

Bu uyum bozukluğu her iki yönde de olur .Briç tutkusu olan hanım bir odada arkadaşları ile oynarken mutfakta pişen yemeği ateşte unutur.

Başka bir gün alışverişe dalar,çocuğunu arabada unutur veya bazen alimler ,isaac Newton gibi, araştırmalarına öyle dalarlar ki yemek yemeyi unuturlar.Bu durum uzun sürer ve devamlı olursa böyle davranışlar sabit bir hal alır ve stereo type kişiler olarak anılırlar.

.Eski grek medeniyetinde filozof Thales’in  cenneti hayal ederek göğe bakarken bir kuyuya düştüğü yazılır.

İsaac Newton un da bir öğle vakti  elma ağacı gölgesinde düşünceye dalmışken ağaçtan başına düşen bir elma ile uyarılmasının elmanın düşüş nedenini düşünmesine ve Newton un yerçekimi olayı üzerinde çalışarak onu izah edebilmesine yol açtığı yazılmışsa da ciddi kaynaklar, elmanın düşüşünün  onu düşündürdüğünü kabl etmişler fakat başına  düştüğünü tekzip etmişlerdir!

Hayali dalgın profesörler(fictitious absent minded frofessors) ise

Birçok film,roman ve sahne eserlerine konu olmuşlardır.

Dalgınlık konusunda koordinasyon  bozukluğu ters yönde de işleyebilir.

Çok dikkatle yapılması gereken bir işe yeteri kadar bağlanamamış

hatta sevmediği işi adeta zorla yaparak bütün ilgisi dışarı kaçan  bir insanın işi başında gösterdiği konsantrasyonsuzluk-dalgınlık ciddi sonuçlara ,kazalara sebep olabilir.Görev değiştirmesi ve acilen bir psiko terapi görmesi gerekebilir.

Değerli arkadaşlarım ,

Gördüğünüz gibi gerçek veye hayali Dalgınlık profesörlerin hegemonyasındadır ve her zaman çok masum değildir ve önem verilmesi gerekir.