Akademik Hayatımda bir iç hesaplaşma

Değerli dostlarım

1952 Yılında  Asistanlığa başladığım Cerrahpaşa Cerrahi Kliniğinden

1994 yılında  emekli olarak çalışma süremi doldurdum. Bana göre çok

aktif, çok faydalı ve çok mutlu bir hayat geçirdim.

Burada benim sayfam da, oldukça zengin şahsi arşivimden bir çok vesilelerle anılarımı yazıya döktüm.

 Bu arşivimde, bir vesile ile bugün okuduğum zaman , beni tedirgin eden

çok sevip saydığım, bende çok emeği olan Rahmetli Hocam

Profesör Bedii Gorbon ile mektuplaştığımız  iki yazı buldum:

 Birinde Hocam  Gorbon’dan Orta Doğu Tıp günleri için 1964 yılında  Tiroid kanseri konusunda  ilgili kişilere dayanarak  bir rapor hazırlaması istenmekte

olduğun bana bildiren mektubu şu satırlarla sonlanmakta  idi:

Bu mevzu  üzerindeki kıymetli çalışmalarınızın, kongre vesilesi ile de takdirle karşılanacağından emin olarak  ricamızın kabulünü  ve düşüncelerinizi

mümkün olan süratle bana bildirmenizi saygılarımla rica ederim.                                                                                              

                                                              Prof. Dr. Bedii Gorbon                                                                      

                                                    Orta doğu Tıp Günleri Kongre Başkanı                                                    

Tabi onun yüzünü güldürecek bir rapor hazırlamaya gayret edecektim

Değerli dostlarım

Akademik çevrelerde böyle bir görevi üstlenme, hem rutin bir çalışma  hem de   sorumluluk ve onur veren bir görev olarak algılanır. Hocamın bu hizmeti benden istediği mektubundaki zarafeti, nezaketi hem de teşvik edici isteğini gururla okudum.

Bir hocanın yetiştirdiği çırağından istediği bir hizmeti bu kadar nezaket ve incelik ile istemesi beni o yaşımda ve halen de çok gururlandırmış ve mutlu etmiştir.

Ancak çağımızda uzakta kalan bu tür insani ilişkileri hatırlatma olmasını

isterken, kendisine cevaben yazdığım yetersiz mektubum için de bugün yazdığım bu satırlarla adeta günah çıkarmak istediğimi de fark etmiş olmanızı dilerim.

        

 Şimdi  burada sıkı durun ve beni yetiştiren, çok sevdiğim,  

 saydığım hocama  verdiğim cevaba bakın:



Sayın Profesör Dr. Bedii Gorbon ,

 

1964 senesi Haziran ayında  İstanbul’da toplanacak olan Yakın ve Orta Doğu Tıp

Günleri Kongresi için icra komitenizce seçilen “Tiroid Kanseri konusunda bir rapor hazırlama vazifesini memnuniyetle aldım. Bu konuda Koraportör olarak

çalışacak olan arkadaşım Doçent. Dr . Reha Uzel  ile de mutabakata vardık.

 Alakanıza teşekkür eder, hürmetlerimi sunarım.

 Doç. Dr. Erol Düren





Prof. Dr. Bedii Gorbon ile

    
1974 Temmuz Kıbrıs harekatı vesilesi ile askere alınmamız.