Cerrahiyi bırakıp anestezi ve reanimasyonu kuran ve cerrahinin önünü açan Operatör Dr.Sadi Sun

 

Sevgili dostlarım,

Geçen gün arşivimin içinde bir konuşmamın kopyasını buldum.

Yıllar önce pek de yakından ilgili olmadığım bir konuda yapılan bir toplantının açılışı için bir konuşma yapmam istenmişti. İşte bulduğum, bu konuşmanın metni idi.

Sizin de bir gün işinize yarayabileceği ümidi ile pencereme aldım. Toplantı bir anestezi kongresi idi.

Benim anestezi hocalarına, uzmanlarına söyleyebileceğim ne olabilirdi ki?

Hocalarımdan da gördüğüm bir taktiğe başvurdum ve geçmişe sığındım ve kendi kendime :”tarihe girdin mi kendini bile kaybedersin” dedim.

Bir süre önce Alman Cumhur Başkanı için verilen davette kendisi anlatmıştı:

Bir toplantıda konuşmacı sözünü çok uzatınca teker teker salondan ayrılmalar başlamış, nihayet kendisini sabırla dinleyen bir kişi kalmış.

Konuşmacı sözünü bitirince bu zata dönmüş ve “ilginize teşekkür ederim yalnız merak ettim ne yönden konuşmam sizin için bu kadar ilginç oldu” diye sormuş.

“Efendim ilgim ile alakası yok. İkinci konuşmacı bendim onun için bekledim” demiş.

Demek ki ne olursa olsun konuşma kısa, müfit, muhtasar olmalı deyince galiba bu üç kelimenin de açılımını yapmak gerekecek:kısa, faydalı ve özet olmalı anlamında çok kullanılan bir deyim idi, galiba bizim gibi, onlar da ömrünü doldurdu!

Daha anlaşılabilir bir tarif yapmak için de şöyle bir benzetme yapmışlar:                                                                       Konuşmalar bikini mayolar gibi olmalı

En az kelimeler ile en önemli konuları içine almalı.

 Konuşmamda tarihe nasıl sığındım?

  Sene 1952,Cerrahpaşa Cerrahi Kliniğine geldiğimde yeni başlayan asistanlar, önce ameliaythanede narkoz veren kişiye yardımcı olarak işe başlıyor, kısa bir süre sonra da narkozu asistan üstleniyordu. Narkoz iki kademede veriliyordu:

Önce etkisi çabuk başlayıp çabuk geçen Klorür detil ile başlanıyor ve onun etkisi geçmeden daha uzun verilebilen ve daha derin uyutan Ether e geçiliyordu. Her ikisi de maske ile veriliyordu. Bu geçiş sırasında hasta uyanır gibi olursa hastada bilinçsiz uyanma çabaları ve ajitasyonlar görülebiliyordu. Yapılacak şey ikinci narkozu vermeğe devam etmekten ibaretti. Bunun için hastnın el bileklrinden ve bacaklarından sıkıca ameliyat masasına kayışlarla bağlı olması gerekiyordu.

Böyle narkoz verdiğim bir gün Amerika’dan gelen bir ameliyathane hemşiresi ameliyathanemizi görmek için müsaade istemiş ve içeriye almışlar. Tam böyle bir safhada

ben hastanın narkozunu derinleştirip çırpınmalarını geçirmeye çalışırken hemşire ameliyathaneye girdi.

Kısa bir müddet bir kenardan seyrederken “Ooo My God “ deyip yüzünü kapadığını ve kendisini dışarı attığını gördüm.

 Çok şükür bu durum uzun sürmedi.Cerrahi ihtisasını yeni bitirmiş bir ağabeyimiz bu böyle gitmez ben anesteziyoloji yapacağım dedi ve yeni kazandığı Cerrahi uzmanlığını bırakarak Danimarka da modern anesteziyi öğrenmeye gitti, döndü ve Türkiye de modern anestezinin kurucusu oldu..

Bu salonda gördüğünüz gibi yüzlerce anestezist in yetişmesine yol açtı ve en önemlisi birçok ameliyatları yapılabilir hale getirdi.

Profesör Dr Sadi Sun hocamızı bu vesile ile de rahmet ve şükranla anarım.

                      

                            ****************

 

Not1: Konuşmamdan sonra kongrede bulunan pek çok anestezist yanıma geldi ve “çok teşekkür ederiz, rahmetli hocamız gözümüzde bir kat daha büyüdü. Biz bu tarihi gelişmeyi bilmiyorduk” dediler.

 

Not2: Mersin Toros Devlet Hastanesi İnternet Sitesinden

 

Ülkemize ilk gelişmiş anestezi cihazı İstanbul Tıp Fakültesi I.Cerrahi Kliniği’ne, direktör Prof.Dr.Rudolf Nissen tarafından 1937’de getirilmiş, ancak bu cihaz, o tarihlerde yalnız eter anestezisi yapabilen narkozcu Hasan ve Hüseyin onbaşıların dışında bir kullanıcı bulunmadığından,kullanılamamıştır. 1948 yılına gelindiğinde Tıp Fakültesi I.Cerrahi Kliniği’ne direktörProf.Dr. Burhanettin Toker’in isteğiyle kapalı sistem azot protoksit anestezisi yapmaya olanak tanıyan bir cihaz alınmıştır. Cihazın kullanımı Prof.Dr. Toker tarafından bir cerrahi asistanı olan Dr.Sadi Sun’a verilmiştir.